TESETTÜR NEDİR?

Tesettürün sözlük anlamı örtünme, gizlenme, saklanma, kapanmadır. Arapça kökenli kelimedir. Türkçesi kapanmadır. Anadolu da örtünme olarak geçer… Bu örtünme iklime, kültüre, adet ve geleneklere göre farklılık göstermiştir. Şekilleri değişmiştir. Modeller geliştirilmiştir. Ama özünde bir şekilde gizlenme, sakınma vardır. En çok da siyasi istismar için kullanılan bir konu olmuştur. Her fırsatta yeniden gündeme getirilen tesettür konusu normal örtünme (eşarp takılarak saçın, manto ile de tüm vücudun kapanması) olarak algılanmaya başlanması ile son 25-30 yılımıza damgasını vuran bir konu olmuştur. Tesettürün (eşarp ve mantonun giyilmesinin farz olduğu bir giyim şekli) Allah’ın emri olduğuna kaynak olarak Kur’an gösterilmektedir. Ancak Kur’an incelendiğinde ve Kur’an’ın sadece Kur’an ile meallendirilmesi yapıldığında tesettürün hiç de dincilerin kabul ettiği biçimde olmadığı ortaya çıkmakta ve şu anda benimsenen tesettür biçiminin sadece, dincilerin sırf uydurma hadisleri, mezhep imamlarının düşüncelerini, örf ve adetleri, gelenek ve görenekleri doğru gösterme pahasına Allah’ın ayetlerini çarpıtmaları, yanlış yorumlamaları ve bile bile Allah adına yalan uydurmalarından başka bir şey olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Zuhruf 44: Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.

Bakara 99: And olsun ki Biz sana ap açık ayetler indirdik.

Fussilet 2-4: Bu kitap, bilen bir topluluk için Allah’ın rahmetiyle müjdeleyici ve Onun azabından sakındırıcı olmak üzere, ayetleri açıklanıp ayırd edilmiş Arapça bir Kur’an olarak Rahman ve Rahim olan Allah tarafından indirilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirdiler; artık hakka kulak vermezler.

Zümer 27: And olsun ki Biz bu Kur’an’da, güzelce düşünüp öğüt alsınlar diye insanlar için her türlü misali verdik”

En’am 38: Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.

Yusuf 111: Bu Kur’an, udurulabilecek bir söz (HADİS) değildir.

Furkan 30: Ve resûl: “Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, bu Kur'ân'dan ayrıldı (Kur'ân'ı terketti).” dedi.

Şu anda kabul gören tesettürün benzer biçimi, Kur’an öncesi medeniyetlerde de vardı. Dincilerin şu anda kabul ettiği tesettür biçimi ise modernize edilmiş Yahudi kıyafetinden öte bir şey olmayıp, Peygamber Efendimizin vefatından sonra Arap gelenek, göreneklerinin dine sokulmasından başka bir şey değildir.