21 Eylül 2010 Salı

SAVAŞ SUÇLULARI-İDAM-SAVAŞ STRATEJİSİ-İNTİHAR ETMEK

Maide 33: Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır.
Müslümanlara yıllarca SAVAŞ emri gelmedi. Bu zaman zarfında ise birçok Müslüman aile şehit edildi. Yine savaş emri gelmedi... Ama bu ayetle (ve benzerleriyle) birlikte SAVAŞ EMRİ GELDİ... Ve yanında CASUSLARA ilişkin kurallar ile birlikte geldi.
Bu ayetler RESULULLAHA SAVAŞ EMRİ verildiğinden İTİBAREN SAVAŞ HALİ olarak ilk emirlerdir. Çünkü o zaman münafıklık çok kolaydı. Düşün bir aile ki: Baba ve oğul savaşta karşı karşıya geliyorlar, ya da iki kardeş. Biri Resulullah’ın safında diğeri putperest... ÜÇÜNCÜ BİR KARDEŞ çok kolay biçimde İKİ TARAFA DA TAMPON görevi yapabiliyordu. Müslümanlar size hendek kazıyorlar gibi bilgi sızdırabiliyordu… Bu ayetin esbabı nüzulü İLK SAVAŞ emri ardından ilk MÜNAFIKLARIN (köstebeklerin) ortaya çıkışını ve onlara verilecek cezayı kapsamaktadır... Onların SAVAŞ SUÇLUSU OLARAK asılmasını, yani HER SAVAŞTA OLDUĞU GİBİ, Divanı Harb’e verilenlerde olduğu gibi, SAVAŞ HALİ mahkemelerinde olduğu gibi, olağanüstü hal mahkemelerinde olduğu gibi, HER SAVAŞTA olağan şeydir bu... Ve CASUSLUK bir ÖLÜM SUÇUDUR. CASUSLARA YÖNELİK BİR AYETTİR o... Düşman merttir, karşındadır. Ama casus denen münafık ARKANDAN vurmaktadır. O savaşlarda Şehid ailelerin tamamı, münafık kurbanı oldular. İşte o münafıkların yapmış olduklarına karşı ceza olarak: Allah, öldürülmelerini, eğer Müslüman tarafta olan akrabası mesela, casus münafık kardeşi için “Kardeşimi öldürmeyin” derse, onun yaşamasına sol eli ve sağ ayağı kesilerek izin verildi. Yani bu ayetlerin NİÇİN İNDİĞİNİ BİLMEK GEREKİR. Yoksa tüm İslamiyet’i MUSEVİLER gibi kanlı bıçaklı ilan ederdik.
Nisa 102: Sen içlerinde olup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir grup sizi korumak için yanınızda bulunsun ve silahlarını da yanlarına alsın. Namaza duranlar secdeye vardıklarında arkanızda bulunsunlar. Sonra namaz kılmamış olan grup gelsin ve seninle birlikte namaza dursunlar, (namazı bitirmiş olan grup ise) silahlarını alıp nöbet tutsunlar. İnkârcılar, silahlarınız ve eşyanız hakkında dikkatsiz davranmanızı ve böylece sizi ani bir baskınla bozguna uğratmayı umarlar. Yağmur ve hastalık gibi özürlerden ötürü silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yok. Ancak alarmda olun. ALLAH kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlıyor.
Ayette, “Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun” diyor. “Allah yolunda sefer edenlerin, NEZLE bile olmasını istemiyor.” Allah bir tek canın ölmesini istemiyor. Hatta yağmurda, fırtınada bile Müslüman askerinin savaşmasını istemiyor [Askerlik bir ibadettir (Vatan, askere emanettir). Asker ABİD'dir. Bir saatlik nöbet, bir kabul edilmiş HACC sevabıdır.]
Nisa 71: Ey inananlar! Savunma tedbirlerinizi alın. Gerektiğinde de bölükler halinde harekete geçin yahut toplu halde savaşa çıkın.
Eskiden seferler, yaya/piyade/süvari ile kısıtlıydı. Şimdi ise YILDIRIM SAVAŞI yani zırhlılar, uçaklar vb. var. Uçaklar bombalasın, donanma topları dövsün! Yani Allah, bizden TEKNOLOJİ istiyor… Teknolojiyle savaşmamızı istiyor. İNSAN/BİREY'in değil öldürülmesine, NEZLE olmasına bile karşı çıkıyor Rabbimiz! Eskiden savaşlar CAN vermek içindi. Artık bu yok! Allah, savaşların, teknolojiyle kazanılmasını istiyor. Kurşunlar ÖLDÜRMEK için değil; yaralayıp diskalifiye etmek için yapılsın! Bir yaralı zaten iki-üç arkadaşını kendine BAĞLIYOR! O halde neden öldürelim ki… Neden ÖLDÜREN MERMİLER yapıyoruz ki? NEDEN YARALAYACAĞIMIZA, ÖLDÜRÜYORUZ. NEDEN NEDEN NEDEN? Karşımızdaki de bizim Âdem Babadan kardeşimiz değil mi? O da insan değil mi? Ya da, ben de insan değil miyim?
Ama askeri dehalar veya hükümetler ise “GİDİN GEBERİN” diyorlar! Bizi kitleler halinde SOYKIRIMA UĞRATIYORLAR! Yahudi Hitler 8 milyon Alman erkeğini Moskova kışında öldürdü! Mason İttihâd ve Terakki Hükûmeti de Sarıkamış'ta, milyonları… Nisa 102’ye tekrardan bakın: “Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun” ifadesi sizce ne anlama geliyor? Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı  varsa, silah bırakılacak! 8 milyon Alman kışın donmayacak! Veya Türk askeri! Veya UYGUR lejyonu!
İsra 33: Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın muhterem kıldığı cana kıymayın. Bir kimse zulmen öldürülürse, onun velîsine (hakkını alması için) yetki verdik. Ancak bu velî de kısasta ileri gitmesin… Zaten (kendisine bu yetki verilmekle) o, alacağını almıştır.
Nahl 126: Eğer ceza verecekseniz size verilen cezanın misliyle ceza verin ve eğer sabrederseniz andolsun bu sabredenler için daha hayırlıdır.
Ayetler gereği yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar yani çete/mafya kurup adam öldürenler, bunu meslek haline getirenler, terör amaçlı adam öldürenler, haksız yere adam öldürenlerin suçu idamdır. Fakat kısas yapılmayıp idam edilmeseler Juri (mahkeme) tarafından, suçun büyüklüğüne göre, belirlenecek bir süreye kadar hapse atılırlar ve öldürülenlerin ailelerine (öldürenler ya da bunların aileleri tarafından) fidye verilir. Hapse atılan kişiler belirlenecek süreden sonra, çıkartıldıklarında tekrardan aynı suçu/suçları işlerlerse bu sefer Jurinin alacağı karara bağlı olarak ya idam edilirler ya da elleri-ayakları çaprazlama kesilerek bir daha masum insanların hayatlarına kıymamaları engellenir.
Nisa 29-30: Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir. Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır.

İNTİHAR yasaklamıştır! Ne olursa olsun İntihar AYETLERLE sabittir ki, EBEDİ CEHENNEMLİK olma seçeneğidir. Bilinçli intiharı Allah hiç affetmeyecek! Allah ödün vermez. Ötenazi de BİR İNTİHARDIR. "Hasta acı çekiyor?" EVET ÇEKECEK! Bunun için doğduk, acı çekmek için… Acı çekilmeyecek, tek adres CENNET! Tıbbın bu kadar ilacı dermanı varken, uyuşturulurken, sinirler alınıp da acı duyulmaması olanağı varken, ben gidip ÖTENAZİ yaptırtacağım! Yani "Ben kendimi öldüremiyordum, korkağım, LÜTFEN biri beni öldürsün!" Böyle saçma şey olur mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder